Ata oğula bir bağ verir, oğul ataya salkım vermez

[A] Analar babalar çocuklarını okutup büyütmek için çok çok harcamada bulunurlar. Kendilerinin yemediklerini çocuklarına yedirirler, giymediklerini giydirirler. Çocuklar büyür. Büyük mevki sahibi olurlar. Ana baba da bu vakte kadar iyice yaşlanmış olurlar. Birçok ihtiyaçları ortaya çıkar. Çocuklar ise büyümüş evlenmişlerdir. Kendi ihtiyaçları da vardır. Anne ve babalarının ihtiyaçlarını bu sebepten genellikle görmezlikten gelirler. Küçük bir yardımda bulunmayı çeşitli bahanelerle reddederler.

Babanın adı turp, ananın adı şalgam. Sen nereden çıktın gülbeşeker

[Ö] Annen, baban, ailen her şeyiyle belli. Sen onların ne olduklarını bilmez gibi görünüp kimi aldatıyorsun.

Bin işçi, bir başçı

[A] Bir işin başında o işi bilen, o işten anlayan bir yönetici bulunmazsa o iş başarılı olmaz, yürümez.

Et tırnak olmak

[D] Birbirlerinden ayrılamaz durumda olmak.

Hacet yeri

[D] Ayakyolu, abdesthane.

Herkesin geçtiği köprüden sen de geç

[A] Pek çok kişinin yaptığı, uyguladığı ve doğruluğu kanıtlanmış şeyleri yapmanın hiçbir zararı yoktur. Güvenerek yapmalıdır.

İşe şeytan karışmak

[G.S] İşin anlaşılmaz hâle gelmesi, kötü ve faydasız duruma gelmesi.

Misafir kısmeti ile gelir

[A] Ev sahibi olarak misafir geldiği zaman sıkılıp üzülmemek gerekir. Misafiri eve gönderen Tanrı iradesidir. Bunun için Tanrı misafirin kısmetini de beraberinde gönderir. Misafir geldiği eve yük olmadığı gibi ferahlık da getirir. (Atalarımız şu söze inanırlardı. Misafir on kısmet ile gelir, birini yer dokuzu eve kalır.)

Sineye çekmek

[D] Kendisine yapılan her türlü kötülüğe katlanmak, kabullenmek.

Yürük ata paha olmaz

[A] Görevini bilen çalışkan, başarılı kimselerin çalışması para ile ölçülemez. Onların kıymeti çok fazladır.
Sitesi.WEB.TR © 2010 - 2021